31 Ocak 2018 Çarşamba

Franz Kafka- Dönüşüm

zaman: Ocak 31, 2018 1 yorum
Sabah uyandığında, Gregory korkutucu bir böcek haline geldiğini görür.

Dürüst olmak gerekirse, bu küçük  eserin çok anlamlı olduğunu ve bu kadar ağır bir edebi yük olan bir sözcük-dil bilgisele  yüklene bilecegini beklemiyordum. Eser hakkında tesadüfen ilgi sahibi oldum ve sonuçta, ne olursa olsun, bu eseri okurum diye karar verdim.  Öncelikle, terminoloji hakkında bilgi edinelim, çünkü bütün resmi o olmadan göremeyiz. Bazı terimlerı açıkladıktan sonra, eserin bende yaratdigi izlenimlerini ve insan doğasının çok önemli nüanslarını işaretleyeceğim.

Böcek canlı bir türe ait  degilmi? Farklı kategorideki biyologlar tarafından incelenen milyonlarca türe sahipler, ancak neden eserin kahramanı böcege dönüşüyor? Bu noktayı açıklığa kavuşturmak için yazarın düşüncesini çok yakından tanımak ve "Franz Kafka'nın herhangi bir insana bakarken ne düşündüğünü ve hissettiğini" bilmemiz gerekir ". Soruyu cevaplamaya çalışmalıyız. Böcek mizacının ve sogukkanliligin diğer canlıların sınırlamalarını sembolize ettiği düşünülür. Böceklerin gerilemeyi, düşüşü sembolize edebileceğini düşünebiliriz. İnsanın yalnızca bilim ve felsefeye ha'la belirsiz olduğu böcekler olabileceğini düşünebiliriz. Dönüşüm, basit bir terim olarak bir dönüşüm değişikliği anlamına gelir. Hayatta her şey başka bir şeye dönüşür. Su neden buhara dönüyor? Çünkü kural, 100 santigrat derecedeki suyun gaz haline gelmesi. Bunun kimin düşünmesini ya da bunu kinin icat etdigini  yazması o kadar önemli değildir. Asıl konu bu özelliği anlamaktır. Sadece anlayış bizi birçok şeyi düşünmemize neden olur. Yani insanı etkileyen şeyin altında özellikler, yazılı kurallar ve yasalar nelerdir? Ölenlerin hikayeleri ve efsaneleri, psikolojik travma ve şiddetli çocukluk yaşayan liderlerin hikayeleri bize bir şeyler anlatıyor mu? Böylece, bu terimin detaylı analizi ve anlaşılması, tekrarlama, anlama, bize "Dönüşüm" kelimesinin anlamının büyük kısmını açıklar.

Tanidigim her kes, bana karamsar şeyler okuma diye söylüyor. Hayır, edebiyyata, felsefeye, sanata kötü  karamsar veya mutlu sonlar gibi gruplara ayırmak ve seçmek yanlıştır bence. Sanatsal edebiyatın işlevi, insanları mutlu etmek değildir. bedbahtlikda değil. eger bir kitabi okudukda karamsarlaşip bunalima giriyorsaniz daha pişmediginizi eminlikle söyliye bilirim . İlginç bir şekilde, sanatsal literatürü,felsefenin,sosyolojinin, pisikolojinin asıl görevi düşünme alanını genişletmek ve iç evreni zenginleştirmektir. İşte bu nedenle, bu eserin de  okudugum cogu kitaplar gibi şahsen beni böyle bir sonuca götürdüğünü söylüyorum.
Sabah uyandığınızı ve dün gece yatarken uyanmadığınızı düşünün. Ailenin görmek istemediği gibi değilsin. Genellikle, yolunda olmayan ne var. Bunu her geçen gün anlıyorsun. Bir gün uyanıp çevrenizdeki insanlara benzemediğinizi görürsünüz. Bir gün uyanırsınız ve mümkün olduğunca keyif alamayacağınıza inanıyoruz. Bir gün uyanırsın ve 12 ayaginiz ve zırhınizin olduğunu fark edersiniz ...

Boyle diyelim , Gregory Zamsa gibi, böcek olmanız da gerekmez. Bir böcek haline geldi ve çevresi tarafından kabul edilmedi. Daha önce hiç doğmamış gibi sevdikleri tarafindan mahv edildi. Gregory his etdiklerini sizde hissedebilirsiniz. Mutasyona gerek yok. Sadece çevrenizin üzerinde anlaşamadığı şeylerle uğraşın. Örneğin, baskalari gibi olmayip guzel yonde farkli olun herkeslesemeyin.  İşte düşünceleriniz, vücudunuz değişiyor ve en önemlisi sesiniz bile. Söylediklerinle sadece onlara gideceksin. Gregory'nin sesi  o kadar degişıyorki ve bu sesi ailesi tanınmıyor.  Etrafı için farkli olan subjektin sesini duyduysaniz, anlamak sizin için kolay olur. .Ve iste hayat senden yan geciyor. Seni kabul etmiyorlar. Nefret sahibi oluyorsun. Dikkatli ve detaylı dusundugunuz anda , 
kendinizi Gregor'un yerine koya bilirsiniz.

Bu ne anlama geliyor? Nasıl bir kişi böcek haline gelebilir? Ilahi bir güç müdür? Böyle bir dönüşüm mümkün olabilir mi? Evet, belki de içsel gücün iç kuvveti Gregory'ni her zamanki yaşam biçiminden dönük ve boş işten kaçınması için yapmıştır.
 Insanların içinde yalnızlığın, tenhalığın  hikayesidir. Bu absürdizm değildir. Bu sadece günlük bir gerçektir. Bu gerçeğe ulaşmayı başaranlar, bunu iyi anlayabilir. Benzer konulardan kenar insanlar anlamakta zorluk cekerler..

En önemlisi Gregory ailesinin ilişkileri. İşte birçok sorunun cevabı. İnsan tabiatinin ve psikolojisinin ifşası.. Böceye donen  Grigoru'nun ailesi, onu odasında haps eder ve odasını boş , kirli olarak odasında bırakır. Ailesi ondan igreniyordu. Yabancilarin gözlerinden korumaya çalıştı. Elbette ebeveynlik şartları aynı olmalıydı. Sonuçta, "Bakın, bu benim oğlum ya da kızım" demezseniz, o zaman çocuğunuzun anlamı yoktur. Ailesi  onu  daha sevmiyor. Gregory kendi içinde, diyorku, beni olduğu gibi kabul edin. Sizi seviyorum ve sizinle olmak istiyorum. Böcege bak ve içindeki insanı bul. Yok. İnsan bilinci boyle calişmıyor. İnsanların büyük çoğunluğu sadece neyi istemediğini, neyi sevmediklerini, neyin belirsiz olduğunu unutmak istiyorlar. O odada bir böcek vardı. Ezdim. Artık değil. Ve hizmetci onu supurup cope attı. Her şey geride kaldi. Ama o insandi.

Gregory Zamza. Ailesini o kadar çok seviyor ki, tüm hayatını onlara adadı. Kendini unutuyor. Bocek oldukdan sonra ailesi ondan nefret etmeye başlar.  Boyle insanlara insan değil, onlara bir insan dememeliyim. Onlar sadece ticari canlı bir sürüsü gibiler. Oğulları herkesten daha kötüye gittiğinde nefret ve tiksinti kaynağı oldu. İnsanlık derhal unutuldu. Sen değişirsin ve eğer kendinle rahat hissetmezsen, sana sırt çevirirler. Kişisel dönüşümü anlıyorsunuz, ancak onu görüyorsunuz, ancak önemli olan etrafinin dönüşümünün dönüşümesidir. Yuz dondermek aynı zamanda bir tür dönüşümdür, sadece bir türüdür. Siz değişirsiniz, ancak kalbin derinliklerinde aynı kişi olduğunuzu anlamıyorlardir. Hala onları sever durursun. Gregory, samimi aşkıyla ve ailesini yoksulluktan korumaya olan arzusuyla çok samimi fedakarlıklar yaptı.


Kafka'nın eserlerine bir eleştiri yazmak zordur. Çok  sey yazabilirsiniz. Yaratıcılığına dair cok sey okuduğum kişi olmasına rağmen, Kafkaseverlerle çok fazla iletişim kurdum ve biraz hayal gücüm var diye bilirim. ve uzun zamandur  Kafka'nın  bir cok eserleriyle tanışmak zorunda kaldım. Bu yazıyla anladığım şeylerden bazılarını iletmeye çalıştım. Bir kitap okurken dikkatle bakıyorum, bir eser ya da bir film hakkında rahat bir fikir uretebiliyormuyum yoksa henuz degilmi? Bu eser hakkında rahatça konuşmak bana gore kolaydi. İnsanlar birçok duyguya maruz kalır ve en önemlisi, bazi kitaplarda belirli sonuçlara ulaşmak için  belirli bir süre gerekir. Cunki bir kitabi  sirf okumak icin, yada boyle soyleyim ovunmek gosteris icin okursak o kitabi asla anlayamazsiniz. Bir kitabi sirf anlamak icin okumakdan yanayim. Onun icinde beynimde bazi kitaplari okumak icin  belirli sonuçlara ulaşmak için  belirli bir süreye biraktim. Ve bir kitabi okumadan once yazarlarin hayat hikayelerini okumanizi tavsiye ederim hayat hikayelerini okursak yazarlarin bize ne anlatmaya calisdiklarinida anlamamiz  dah kolay olur.Benden bu gun bu kadar.Kitapla kalin 😊


17 Ocak 2018 Çarşamba

Aynılaşma gibi büyük bir tehlike sarıyor dünyayı.....

zaman: Ocak 17, 2018 0 yorum


İnsanlar kendi başına birkaç imaja sahiptirler ve boyleki oldukları gibi değil, istedikleri kimliğiyle kendilerini tanitirlar. Belki böylelikle daha çok ilgi kazanıp, daha çok sevilmek dusuncesi veya umuduyla, ya da her neyse .. Aslında var olmayan karakteri canlandırdıkca içten içe korku sarar bu kişileri, ya gerçek kimlikleri ortaya çıkarsa, ya bir gün sahip olduklarını tam da kazandım derken kaybederse diye telaşa kapılırlarsa da, gerçeği söylemek cesaret gerektirdiğinden, sirf cesaretsizlik ve özgüvensizlikden doğan sahte kimliklerle, yansıtmaya çalışılan yaşam tarzlarıyla gidebildiği kadar yaşamlarını sürdürmeyi tercih ediyorlar .. Belki de tek sorun bu kişilerin kendileriyle yüzleşememesinden  , hayatlarını olduğu gibi kabullenememesinden doğar. Yani bu kisim insanların çelişkiləri kendileriyledir. Bazi insan kendi içinde kabul etmediği şeylerin diğerleri tarafından da kabulmemesinden korkuyor, ancak  unutmamak gerekirki perdeyi çekmekle gece olmaz, nedeki ışık yakmakla sabah .. İnsanları zorla, yalanlarla, olmayan kimliyinizle, boş hayallerle, gizlemeye çalıştığımız kusurlarla yanınızda tutamazsinizki .. Düşünün bir de insanlar sizi olduğunuz gibi tanır ve kabul eder, maddi, manevi kimliğinizi değişimeye çalışmadan .. ve siz onların yanında nasıl da mutlu ve rahat hisseder, nasıl içten gülersiniz .. Düşünün birileri tarafından sevilir örneğin, çerçeveye alınmış güzellik kavramından uzak, sizi özel kılan taraflarinizla .. Sevildiğinizi o kadar güzel hissedip, idrak ediyorsunuzki, bunu bir başkasından sormaya veya onay almaya gerek bile duymadan, sevmek sevilmek duygusu damarlarınızda dolaşmaktadır çünkü ..Çünkü aslında sevmek düşüncemizde belirlediyimiz sınırlardan çok uzakdır,.. Yani aslında birilerinden sevgi beklemeden once kendimizi sevip, olduğumuz gibi kabul etmeliyiz, ister fiziksel, ister ruhsal, kısacası her yönde .. değişemeyeceğimiz taraflarimizla barışarak, değişebilir eksik yanımız veya kabullenmedığimiz kendimizle yüzleşmeyi bilmeliyiz .. ve böyle olduğu halde insan kendinden emin adımlar atar, cesaret sergiler,  .. ve bir de her bir insanın tanımaya fırsat tanımadığı bir kimliği daha var, şehir karmaşısinda kaybetdigi, insanların sesinden duymadigi veya duymazdan geldigi , lakin en  çok aradigi ve  eksik yanlarinin tamamlayicisi olan kimligi.

7 Ocak 2018 Pazar

Yalanın ömrü 40 gün bile degil..

zaman: Ocak 07, 2018 0 yorum
Allah'ın sevgili kulu olduğunuzu hiç fark etdinizmi?! .. Biliyormusunuz bunun nasıl  bir his oldugunu, Allah varlığını o kadar büyük delillerle kanıtlanmıştır ki, onun korumasında olduğunu bilmek inkar edilemez  hal alir, meger Allah sözün gerçek anlamında en büyük koruyucu .. Sadece ona inanmak ve güvenmek, doğru yolda olup olmadığımıza küçük bir delil istemek ve hayatı Onun yol gostermesi icin havale etmek, bize en doğru kararlar almamız vazgeçilmez bir rol oynar .. İnsan bazen uzaklara bakarken ayağının altındaki uçurumu görmüyor ve o uzaklıklar olan yalan ışıltının büyüsüne kapılıp, ona ulaşmak için adımlar, o an yalan bir ses duyuyorsun "yol dümdüz devam ediyor, korkma gel ..", içindeki korkuyla "korkmuyorum" diyorsun, sana gizemli alem gibi görünen uzaklıklara giden yollardaki yokuşları görmezden geliyorsun, kaçıyorsun, duruyorsun, yıkılıyorsun .. Ve tam da sonu olmayan uçuruma yaklaştığında sanki görünmez bir el seni alıp yol kenarına koyuyor ve artık bu uçurum senin için görünmez hal olmaktan çıkıyor, artık uzaklıklar yakın olsa bile oradaki parlaklıkları göre bilmiyorsun, uçurumun karanlığı dört bir yanı sarıyor ve sen görünmez gücün Allah olduğunu idrak edip, bütün varlığınla O'na teslim , yürekten şükür ediyorsun .. Yalan insan ömrünü zehirleyen yılana benziyor, belki geçici mutluluk getirir, ancak o kimseye ebedi saadet ihsan etmiyor .. Dürüstlük belki de en büyük hataların affina yol açarken, yalan küçük hatalarda bile affedilmez olur ve yalan söyleyen kişinin yalanları onu kendisinin de haberi olmadan bir anda yere vurur .. Bazen sana karşı söylenen yalanlara şüphe duymazken, senin bir şey etmene gerek bile kalmadan, Allah bir şekilde sana isbatlar, Allah en büyük Tanık ve ne güzeli âşikâr  edendir.. Hayatta hic bir sey tesaduf  değil, doğulduğumuz ailemiz, aldığımız terbiyemiz, dünyaya açılan penceremiz, kararlarımız ve tercihlerimiz, hayatımıza giren daimi insanlar ve basarilarimiz .. Bunlar arasında görülmez bir bağ mevcuttur, inanılmaz bir düzen, inkar edilemez bir düzen .. Herşey başladığı yere geri döner, topraktan oluşan insanın tekrardan toprağa karışacağı gibi .. sahip oldukları ve kazandıklarını düşünürken insan, kaybettiklerinin farkında olmuyor bazen, ya da tam tersi, kaybettiklerine odaklanan kimse sahip olduklarının değerini bilmez .. hayat bizlere sadece bir kez verilir, o hayat ki, tekrarı yok .. ve bize verilen hayatı geriye teslim ettiğimizde, aldığımız kadar temiz olmasa bile, vicdanımız ve Allah karşısında sustura bilemeyeceğimiz gerçeklerin ağırlığını taşıyacak kadar insaflı, merhametli, dürüst, namuslu, inançlı olmamız yeter ..

 

DAN ULDUZU Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review