30 Mart 2017 Perşembe

Bugün doğum günüm :)

zaman: Mart 30, 2017 0 yorum
Takvimde her insanın kendine özgü bir günü olur.Bazen insan kendini o günün kahramanı hissediyor. Benim öyle günüm bu günüm.😍
Ve bugün  benle aynı doğum  gunu olan herkesi tebrik etmek istiyorum.
Ve ya başka - gün diyelim, düğün, yıldönümü,  bir çocuğun doğumu - farketmez.
Çocuklar, tebrikler! bahar  cicekleri gibi olun hep! 😉
Biz bahari kendimizle taşıyalim esas mesele bu!

Ama nedense, kendi doğum günümde tuhaf hisler geçiriyorum.  Doğum günümde, tüm yaşadıklarım, film şeridi gibi gözümün önünden gelip geçiyor.
Bir an geriye, geçtiğimiz yıllara bakiyorum. Yıllar içinde neler kazandım, neler kayb etdim. Acaba neden? Herkesdemi böyle oluyor? ...
Çocuklukta herkesten çabuk büyümeyi istediğim halde, neden şimdi duygulaniyorum ? Belki kaygı ve sorumluluktan kurtulmak için?
Hayatımda şirin - kederli günlerim oldu, ama hayatı, yaşamayı, sabretmeyi, sevmeyi-sevilmeyi basarmak amacim. İnsan öyle yaşamalı ki, geriye bakdiginda pişman olmasın, mahcubiyet hissi yaşamasın. Aksine, yaşadıkları ile gurur duysun.
Bugün benim doğum günüm.
ariyanlar var, tebrik edenler var, demek ki, beni az - çok sevenlerim var. bana aziz olan insanlar var. Sizler varsınız, 😊
Ama içimde bir hüzün var: "Yıllar ne çabuk geçti" diyorum kendime. Bu blogda   dogum gunumde yazdigim 3 cu yazi. 😊 1 ci yazim ↪ Bir yılda böyle bitti .... 2 ci yazim  ↪ Happy Birthday to ME :) okumak isteyen degerli okurlarim okuya bilirler
Ailemle, dostlarımla, sevdiklerimle iyi insanlarla nice güzel, umut dolu, mutluluk ve sağlık dolu nice yıllar diliyorum kendime.:)
Neyse lafi cok uzatmadan  sevdigim bir sarkiyla son veriyorum  yazima. Keyifli dinlemeler 😊

Bu sarkiyi sevip de Bazı kelimeleri anlamayan arkadaşlar için Türkçesi: Bu gün senin doğum günün Bu gün senin mutlu günün Arzuları söndürdüm üfleyip Söndürdüm mum gibi Bu gün senin doğum günün Gülüm sensiz berbat günüm Geçiyor saat on ikiyi Tebrik ediyorum yabancı gibi Ben sana deli-divane Sen hislerime kayıtsız İnanmıyorum daha ben Aldanmıyorum daha ben Getirsen de bahane Yaş üstüne yaş artar Hasretin gözlerimi yaşartır Ben yollarında başıboş Bu yüreği yanlız sana etmiştim havale Bir sonu var bu öykünün Sana sarf ettiğim her saatim Senle geçen geçmiş hayatım Doğum gününe hediyem olsun Al, doğum gününe hediyem Sana has olur övgüm Yoktur bende kötü niyet Kararımda katıyım Geri dönme katiyen! Budur verdiğin değer Gördüm kim neye değer Yürek sensiz sızlar Bensiz görse ne der seni benle görenler? Bir sonu var bu öykünün Sana sarf ettiğim her saatim Senle geçen geçmiş hayatım Doğum gününe hediyem olsun

27 Mart 2017 Pazartesi

Hayatın muhteviyatı

zaman: Mart 27, 2017 0 yorum
Uzun bir zamandir yazmiyordum,ve uzun bir aradan sonra tekrar yazmaya karar verdim.
Çok az insan yaşadığı hayatın muhteviyatı hakkında düşünüyor, sorguluyor, araştırıyor.
İnsan doğar, büyür, ilk addımnı atar, ilk sözünü soyler, , okula gider, orta veya yüksek öğretim alır, çalışır, aile kurar, çocuk büyütür, emekli olur ve ... hayatın muhteviyatı hakkında düşünür.
İnsan hayatının muhteviyatı onun doğumu, yaşamı ve ölümü ile ilgili değildir. Öyle ki, her birimiz belirli misyon ile belirlenmişizdir. Ama çoğumuzun kör, aptal, acımasız ve gaddariz.
Belki hayatın muhteviyatı öyle hayatın kendisidir? Bunun için seçilen yolu belli etmelisin, Yalniz insanlar icin  yaşamamalısın,insanlari-hayvanlari ezmemeye calis, dogayi sev, hayvanların kurtuluşu için çalış, gezegenin kirlenmesine karşı mücadele içinde ol vb.
Hayatın muhteviyatı nedir? Örneğin, okul yıllarında , öğretmek hoşuna gidiyor, yenilikler arıyorsun ve diğerleri ile paylaşıyorsun. Öğretmen ol. Bırak, çocuklar, öğrenciler ve öğrencilerin ağızlarını açıp nefeslerini tutarak seni dinlesinler ve hayran olsunlar. Ya da anatomi ve biyoloji dersleri başlar başlamaz seni tıptan ayırmak mümkün değildir digelim. Doktor ol. Hasta insanların sağlıklı hale gelmelerine yardım et, sevinç ve ümit bağışla. Eğer rakamlar ve matematik senin hobbinse, o zaman bilgili ekonomistsin ömrünü bu sanata yönelt. En önemlisi-hayatın başlangıcında hata yapmazsin, Elbette, cevap
sadece düzgün sanat seçiminde değil. Sen profesyonel olabilirsin, ama yüksek insani değerlerin yoksa, her şeyin değeri  senin siyah kurusdan da farksız olacak. İyi insan olmak - bu da zor bir iştir. Her gün karşılık beklemeden güzel yürekli insanlara fedakarca hizmet etmelisin. Bunu herhangi okullarda ögrenmezsin. Bunu akıllıca ve sabırlı ebeveynler öğretirler.
Çocuğun "Hayatın muhteviyatı var mı?" Sorusuna cevap vermek için öncelikle herkes bu konuda düşünmesi gerekir. O, dünyadaki misyonunu hayatda gerceklesdire biliyormu? Ona verilen yaşami hak ediyor mu? Kendisinden sonra hafızalarda nasıl kalacak?
***
"Hayatın muhteviyatı nedir?" Diye sordum.
"Çocukluğumdan bir ani anlatayim. Bir gün yolda kırılmış ayna buldum. Kırık parçaları bir araya getirmeye başladım, olmadigini görüp sadece en büyük parçayı aldım. Onunla oyuncak gibi oynamaya başladım. Güneşin hiçbir zaman ulaşmadığı karanlık yerlere - derin çukurlara, karanlık noktalara bu ışığı yansitdim. Benim için ulaşılmaz yerlere ışığı saglamak bir oyun olmuştu.Daha sonra aynayı çıkarıp dikkatle tuttum ve pencereden süzülen güneşin parlak ışıklarını yakalayıp yüzümde yansıttım. Sonraki yıllarda o küçük aynayı sakladım ve boş vakitlerimde elime alıp kendimi oyunun büyüsüne teslim ediyordum.
Gençlik yıllarımda anlamaya başladım ki, bu, benim için sadece çocuk oyunu değil, hayatımda yapmam gereken şeylerin sembolüdür. Işığın ben olmadığını anlamaya başladım. Ama ışık oradaydı ve eğer ben o ışığı yansitsam, birçok karanlık yerde bu ışık parlayacakdı. Ben ayna parçasıyim. Dünyanın karanlık yerlerine, insan kalplerinin karanlık noktalarına ışık saca bilirim, bazı insanlar için bazı şeyleri değiştirebilirim. Hayatımın gerçegi şu! "

***
Merakla, sorduk, keşfettik. Afrika'daki ilkel kabilelerden bugünkü ilkel şehirlilere ulaştık. Mutluluk ve yaşam konusunda irelilememişiz. Belki de gerilemişiz. Ama "soru" olarak çok şey kazandık. İnsan kendi içinde dünya kurarken sorular arttıkça arttı. Başlangıçta "neden?", "Ne için?" Gibi sorularımız vardır. Günlük problemlerimiz vardır. Özgür düşünceler bunu mutlaka araşdıracakdır. Felsefe bile başlamıştır.
Hayat imtihandır? Nasıl bir sınavdır? Neden dener? İstediğimiz sorudan başlayabiliriz? Bu sorularla yatıp kalkan insanlar var. Bütün olasılıklara inanıp tek tek sorgulayan ve hiçbir imkanı elden bırakmayan insanlar var. "Hayatın muhteviyatı var, ya da yoktur" demek yerine hayatın anlamini yaşayan insanlar var.
Kendi  arabasinin mekanizmasında  bir şeyler yapan insan görüyoruz. Onun yaptığının bir muhteviyatı varmi, yoksa yokmu? Diyeceksiniz ki, cok garip bir soru sordun. Eğer o, arabasini tamir ederek ailesini  arabasina bindirip istrihate, ya da hastaneye götürse, elbette var.

Hayatın muhteviyatı keşif edilemiyor, oluşturulmaya mahkumdur. Muhteviyatı sadece yaratırken bulacaksın. O, senin bula bilecegin taş değil. O, senin besteleyecegin bir şarkı, söyleyeceğin bir şiir, cizecegin bir resimdir.
 

DAN ULDUZU Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review