Bu yazıyı böyle sözlerle başliycam:
"Nice insanlar gördüm, üzerinde elbise yok
Nice elbiseler gördüm içinde insan yok .... »
Yaşadıgnız yıllar boyu hayatınızda ne kadar insan olmuş, kimisi dost, kimisi tanıdık, kimisi sadece akraba. Her birisi nasılsa farkli, ama neyle farkli sorusunu hiç kendinize sordunuzmu? Hoşumuza gitmeyen hadiselerle karşılaştığımizda hep zamaneni gunahkar çıkartıyoruz, fakat hic kimse kenndinde yanlış görmek istemez, çünkü biz kendimizi kolayca rahat hissetmek istiyoruz, omuzlarımızda yük taşımak istemiyoruz, sorumlu olmak istemiyoruz ve elbette ki diğer birisinde hata bulmak bize daha kolay , ama neden? Neden biz kötülüğü yapinca sonra kendimizi haklı çıkarıyoruz? Demek ki içimizde korku var, çünkü sadece kötülüğü insan korka korka eder, ama iyilik yaparken istiyoruz ki herkes bunu görsün, böyle fikir orta çıkıyor ki bu iyilik bile kendimizi kimseye göstermek için gereklidir ... .Peki yürekten gelen iyilik, hangisinden ki hic kimsenin haberi yok, böyle birşeyi son kez ne zaman yaptiniz? Neden herşeyi birilerinin gözünde yükseltmek için yapıyorlar? Biliyormusunuz bu iki farklı iyiligin farkı nedir? Birini kimin içinse yapdikda yürekten yapmiyoruz, ama içimizden gelerek yaptigimizda garip bir sevinç doluyor kalbimize, adeta yeniden dünyaya geliyorsun ve artık umurunda bile olmuyor kimse .bunu anliyormu yoksa yok umrunda bile olmaz, esas sen kimseyi sevindirdiyin ve duyduğun o «Cok sagol» yaralarına bir merhem gibi yayılıyor..
Şu anda maddi durumu iyilestirmek için ne kadar cok şanslar var, ve gözümün önünde ne kadar insan görevinde ve genellikle maddi durum bakimindan daha ileri gidiyor ve benim beynimde, kalbimde yine bir soru ortaya çıkar, neden maddiyat iyileşince, manevi değerler bir yere kaybolup gidiyor? Para insanı degistiriyormu yoksa iç yüzünü göstertiyor? Hatta küçük bir olay aklıma geldi, internette çoğunuz belki ona denk gelmişsiniz:
«Şehirde küçük bir röportaj hazırladılar, çekim için elemanlardan birini yemek yiyen adamların yanına gönderiyorlardı ki o aç olduğunu söyleyerek onlardan biraz yemek istedi, gun bitiyordu, fakat hiçkimse yemeğini paylaşmak istemedi, günün sonunda çekimin elemani bir evsize yaklaştı ve elindeki pizzadan bir parça lütf etdi, baska biri geldi ac oldugunu soyledi çok enteresan ama bu evsiz sonra ne yiyecegini bile düşünmeden yemeği ona uzattı, bundan duygulanan çekim ekibi ceplerinde ki paraları ona verdiler, evsiz bu adam çok şaşirdi ve hatta ağladı »
Burda iki ahlak, mantık gördüm ... .iyilik etki karşina çıksın çünkü hayat bumerang gibi ve ikinci mantık bunu gösteriyor ki ac gözlüyü bir kenara at, pul-paranın önemli oldmadigini aklina kazi
, sadece insani niteliklerini öne çeken insanlar gerçek anlamda zenginler... .En azından sevdiginiz Öteki Dünya'ya götürmek istediginiz paraniz bile orda gecerli olmuycak ... ..İnsana bir efendi gibi yaklaşin, o zaman hayatın asıl güzelliğini göreceksiniz) Mutlaka